Dışişleri Bakanı Fidan Türkiye’nin BRICS’e üyelik konusuna değindi: ‘Devam eden bir süreç’
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, mevcut uluslararası sistemin insanlığın ihtiyacına artık cevap vermediğini ve iflas etmiş durumda olduğunu belirterek, Türkiye’nin küresel sistemin işleyişi konusunda öneriler sunmaya devam edeceğini belirtti.
Düşünce kuruluşlarının dış politika üzerindeki etkisinin önemine değinen Fidan, teori ve pratiğin entegrasyonunun kritik bir rol oynadığını vurguladı.
Fidan, teori ve pratiğin sürekli iç içe geçmesi gerektiğini belirterek, kamu kurumları ve düşünce kuruluşları arasındaki işbirliğinin daha da güçlendirilmesi gerektiğini dile getirdi.
Bakan Fidan, özellikle, Türkiye’nin uluslararası ilişkiler alanında kendi özgün modelini oluşturması gerektiğinin altını çizdi.
‘Var olan uluslararası sistem, insanlığın ihtiyaçlarına cevap vermiyor’
Bakan Fidan, Batı’nın İsrail’in Filistin’deki eylemlerine sessiz kalmasını eleştirerek, uluslararası sistemin reform ihtiyacına dikkati çekti.
Fidan, yeni bir uluslararası sistemin kurulması için Batı’nın beklenmesinin acınası bir durum olduğunu kaydederek “Var olan uluslararası sistemde Doğulu aktörler de var, Batılı aktörler de var. Bunların hep beraber oluşturduğu sistemin işleyişi bugün için insanlığın ihtiyacına cevap vermiyor ve iflas etmiş durumda” ifadelerini kullandı.
Uluslararası aktörlerin mevcut sisteme yönelik eleştirilerine de değinen Fidan, özellikle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyelerinin sistemden memnun olduklarını ve herhangi bir değişim talep etmediklerini belirtti.
Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan‘ın “Dünya beşten büyüktür” söylemine atıfta bulunarak, uluslararası sistemde bir meşruiyet krizi yaşandığını vurguladı.
Türkiye’nin bu noktada erdemli bir duruş sergilediğini söyleyen Fidan, “Türkiye’nin ortaya koyduğu erdeme dayalı önermelerin her zamankinden daha fazla önemli olduğunu düşünüyorum” değerlendirmesini yaptı.
Fidan, BRICS ve Avrupa Birliği (AB) ile ilişkiler konusunda da değerlendirmelerde bulunarak, Türkiye’nin dış politikadaki ekseninin genişlediğini ve Avrupa’nın Ukrayna’daki durumun etkileriyle yüzleştiğini kaydetti.
AB üyelik sürecine ilişkin olarak da Fidan, Türkiye’nin bu konuda iradesinin olduğunu ancak Avrupa’nın siyasi iradesinin olmadığını vurguladı.
Fidan, dünyanın medeniyetler üstü bir siyasal yapıya ihtiyacının olduğunu belirterek, Türkiye’nin küresel sistemin işleyişi konusunda öneriler sunmaya devam edeceğini dile getirdi.
‘Devam eden bir süreç’
BRICS’e üyelik konusuna ilişkin soruya yanıt veren Fidan, “Bu devam eden bir süreç. Çünkü BRICS’in kendisi de evriliyor. O da bir kimlik arayışı içerisinde, kurumsallaşma içerisinde” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin dış politika stratejisinde milli değerlere vurgu yapan Fidan, “Biz Türkiye olarak kendi milli değerlerimizin ne olduğunu, kendi değerlerimizden hareketle nasıl politika üretebileceğimizi, modern dünyada değerlerimizle nasıl ilişki kurabileceğimizi bilen bir ülkeyiz” dedi.
‘Türkiye’nin güç miktarı sürekli evriliyor’
Türk dış politikasının yeni yüzyıla nasıl bir vizyonla hazırlandığı sorusuna yanıt veren Fidan, Türkiye’nin son 22 yılda ekonomik, savunma ve teknoloji alanında önemli başarılar elde ettiğini ve bu başarıların yeni vizyonun temelini oluşturduğunu söyledi.
Fidan, “Türkiye’nin güç miktarı sürekli evriliyor, genişliyor” dedi.
Türkiye’nin Afrika’daki politikalarından örnekler paylaşan Fidan, diğer medeniyetlerle olan ilişkilerde Türkiye’nin özgün yaklaşımla ilerlediğini belirtti.
Fidan, Türkiye’nin Afrika’da yürüttüğü dış politika ile diğer ülkelerin politikaları karşılaştırıldığında aradaki farkın daha net görüleceğini vurguladı.
‘MİT tecrübelerimi Dışişleri Bakanlığı’na taşıdım’
Fidan, Türkiye’nin dış politikasındaki dönüşüm sürecine değinerek, özellikle Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanlığı dönemindeki reform tecrübelerini Dışişleri Bakanlığı’na taşıdığını belirtti.
Köklü kurumlarda reform yapmanın önemine değinen Fidan, gelenek ile geleceğin dengelenmesi gerektiğinin altını çizdi.
Fidan, gelenekten gelen iyi şeyleri muhafaza etmenin ve andan da yeterince istifade etmenin önemine işaret ederek “Bunu yapamayan organizasyonlar, devletler, yapılar hangi konuda ve alanda olursa olsun gerçekten geride kalıyorlar ya da çöküyorlar” ifadesini kullandı.
Dışişleri Bakanlığı’ndaki reform sürecinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın desteğiyle hız kazandığını aktaran Fidan, bu süreçte yeni birimler kurulduğunu ve Türkiye’nin farklı coğrafyalardaki varlığının genişletildiğini söyledi.
Bakan Fidan, “Biz Latin Amerika’da varız, Afrika’da varız, Asya Pasifik’te varız, Orta Asya’da varız. Orta Doğu’daki herhangi bir krizle uğraşırken, hakkını vererek aynı zamanda sizin organizasyonunuz diğer yerlerdeki konulara da vaziyet edebilmeli” değerlendirmesini yaptı.
‘Teknolojinin çarpan etkisini diplomaside kullanmamız gerekiyor’
Bu bağlamda, coğrafi ve disiplin bazlı yeni bir yapılanmaya gidildiğini belirten Fidan, Güney Amerika ve Afrika için yeni genel müdürlüklerin kurulduğunu, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) ve Kafkaslar için özel birimler oluşturulduğunu, Çin’e yönelik çalışmalar için de farklı birimlerin kurulduğunu söyledi.
Fidan, teknolojinin diplomasideki önemine de dikkati çekerek “Teknolojinin çarpan etkisini diplomaside kullanmamız gerekiyor. Burada biraz eksiğimiz vardı. Şimdi onu da tamamlamak için yeni yoğun bir çalışma içerisindeyiz. O yönde de faaliyetlerimiz devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Bakan Fidan, Türkiye’nin dış politikada reformlarla ilerlemeye devam edeceğini vurguladı.
‘İsrail’in Gazze’ye saldırıları uluslararası bütün çevrelerce bir soykırım olarak tanınma noktasına gelmiştir’
Ortadoğu’daki gelişmelere de değinen Fidan, “7 Ekim’den sonra İsrail’in başlattığı askeri harekat, uluslararası bütün çevrelerce artık bir soykırım olarak tanınma noktasına gelmiştir” dedi.
Bakan Fidan, dünyanın artık Gazze’de ‘böyle bir soykırım‘ olduğunu gördüğünü ve bu soykırımın, sonsuza kadar Filistin meselesinin tanımlanmasını ve tartışılmasını yeniden değiştirecek bir faktör olduğunu söyledi.
Fidan, iki devletli çözümün ise en gerçekçi yol olduğunu ve Batılı ülkelerin bu konuda İsrail’e karşı gerekli baskıyı kuramadığını dile getirdi.